- Türkiye'de 90'lı yılların sonunda başlayan e-Ticaret yolculuğu, yeni oyuncuların sürece dahil olmasıyla büyük bir değişim ve gelişim gösterdi. Pandemi dönemiyle birlikte oluşan yeni yaklaşım, şirketlerin e-Ticaret noktasında yatırımlarını artırmalarına yol açtı.
- Bu noktada en önemli ihtiyaç, faaliyet gösterilen sektörü ve son kullanıcıları tanıyan, uzmanlığını ve bilgisini teknolojik donanımıyla bir araya getirebilen teknolojik altyapı geliştiricisi bir iş ortağıyla çalışmanın önemi ortaya çıktı. Felece, özellikle bu değişim döneminde yurt içi ve yurt dışı arenada faaliyet gösteren, alanında lider pek çok kuruma ihtiyaç duydukları çözümleri sunarak iş hedeflerini teknolojiyle desteklemelerini ve dönüştürmelerini sağladı.
- Pandemi dönemi hem sosyal hayatta hem de iş yaşamında derin izler bıraktı. Günümüz insanının düşünme ve yaşama metodolojisini ister istemez değiştiren pandemi, benzeri bir etkiye iş dünyasında da yol açtı. Pandemi öncesinde teknoloji, ağırlıklı olarak destekleyici nitelikteyken bugüne bakıldığında teknoloji olmadan yaşamın sürdürülebilmesi güç bir hale geldi. Ortaya çıkan yeni düzende internet ve teknoloji hem yaşam için hem de iş dünyası için, bunun detayında da ticaret alanında en önemli aktör konumuna ulaştı ve sonucunda e-Ticaret önemli oranda büyüdü.
- Geçmişte Türkiye teknoloji tüketen bir ülke olarak görülse de; son 7 yıla bakıldığında yazılım teknolojisi geliştiren ülkeler arasına girdiğini söyleyebiliriz. Bunu ülkemizden yurtdışına hizmet veren yazılım mühendislerinin sayısının her geçen gün artmasından da okuyabiliyoruz. Eskiden teknoloji geliştirme kavramı "donanım üretmek” ile eşleşmişken, günümüzde sözcüğün anlamı altyapı ve yazılım alanlarında yayılım ve ağırlık gösteriyor. Türkiye'nin top 50'si içinde, geleneksel perakendeden gelen markalara bakıldığında, her birinin mutlaka organik olarak teknoloji geliştiren en az bir şirketle bağı olduğu görülüyor. Şirketler müşterileriyle daha anlamlı bağ kurabilmek için teknolojinin avantajlarından yararlanıyor.
-
TÜRKİYE'DE E-TİCARET ŞİRKETLERİ FELECE İLE HEDEFLERİNE NASIL ULAŞIYOR?
Dijital dönüşüm sayesinde müşteri, yani ‘insan’ artık şirketlerin ürün ve hizmetlerine 7/24 erişebiliyor. Dolayısıyla dünyanın bu yeni normali, kurumların temelde 3 noktaya odaklanmasını gerektiriyor:
- Teknolojik farkındalıklarını yukarı çekmek
- Otomasyona yönelik iş yapmak
- Bütünleşik (Omnichannel) ticari yaklaşım süreçlerini iş modeline dahil etmek
Günümüzde sadece büyük firmalar değil başlangıçta e-Ticarete mesafeli yaklaşan KOBİ'ler de, yatırımlarını bu yöne kaydırarak; satış yaptıkları ürün gamının hemen hemen hepsini çevrimiçi kanallar üzerinden satmaya başladılar, böylelikle Türkiye’de e-Ticarette erişilebilir ürün çeşitliliği ciddi oranda arttı.
Örneğin ETBİS 2021 yılı istatistiklerine göre;
2019 yılında İstanbul’da e-Ticaret faaliyeti gösteren işletme sayısı 31.664 iken 2021 yılında bu rakam 131.326’ya çıkmış. Ankara 26.291 işletme ile ikinci sırada, İzmir 21.166 işletme ile üçüncü sırada. Bursa’da ise 12.753 işletmenin e-Ticaret faaliyeti ile öne çıkıyor.
Ancak teknolojinin sağladığı erişebilirlik ve çözümler sayesinde e-Ticarette metodoloji ve hedef kitle de hızla değişiyor. Bu noktada hedef kitlelerine ulaşmak için yeni nesil çözümler sunmanın yanı sıra faaliyet gösterdikleri sektörü ve hedef kitlelerini iyi tanıyan, uzmanlığını ve bilgisini teknolojik donanımıyla bir araya getirerek teknolojik altyapılar geliştiren iş ortaklarına da ihtiyaç artıyor.
TÜRKİYE'DE E-TİCARET ŞİRKETLERİ FELECE İLE HEDEFLERİNE NASIL ULAŞIYOR?
-
E-Ticaret sayesinde sınırlar kalkıyor
Türkiye'de 90'lı yılların sonunda başlayan e-Ticarette ilk oyuncular, asıl işleri perakende olmayan, yazılım odaklı firmalardı. 2010'dan sonra ise perakende şirketleri e-Ticarete giriş yapmaya başladı. Bu süreç perakende müşterisinin zamanla e-Ticarete kaymasına yol açtı. - Başlangıçta B2C (işletmeden tüketiciye) süreç deneyiminin ağırlıklı olduğu e-Ticaret alanında zamanla B2B (işletmeden işletmeye) tarafı da ağırlık kazanmaya başladı. Yüksek montanlı satın almaların yapıldığı, daha çok kurumsal şirketlerin süreç içine girdiği bir iş iletişimi sistemi ve ilişkiler bütünü oluşmaya başladı.
- 2015 yılında ülkemizde yürürlüğe giren ihracata teşvik yasasının ardından pek çok ulusal marka faydalandı. Türkiye'de hem B2C (işletmeden tüketiciye), hem B2B (işletmeden işletmeye) tarafta, ihracata teşvik yasasının bir sonucu olarak ev dekorasyon-mobilya, çelik, tekstil ve gıda gibi farklı sektörlerde rotasını ihracata çeviren markalar oldu. Pandemi döneminde Türkiye’de ithalat düşerken, e-Ticarette %4'e varan büyüme gözlemlendi.
- Bütün bunların sonucunda da Türkiye’de altyapı yetkinliği gündeme geldi. E-Ticaret altyapısı sunan yerli ve yabancı şirketler bu dünyaya girip hizmet vermeye başladı. Bu kadar çok oyuncunun rekabet ettiği bu alanda başarıyı yakalayabilmek için faaliyet gösterilen sektöre ve son kullanıcılara uygun, yeni tüketici trendlerini yakalayabilen, uzmanlığı teknolojiyle bir araya getirebilen altyapıların gerektiği ortaya çıktı.
-
Felece’den e-Ticaret için yeni nesil çözümler ve teknolojik altyapılar
E-Ticaret ve Müşteri Deneyimi alanında uzun yıllara dayanan tecrübe ve uzmanlığa sahip olan Felece, müşterilerine hızla uygulamaya alınabilen SAP’nin çözüm ailesi kapsamındaki SAP Commerce Cloud, SAP Marketing Cloud, SAP Sales Cloud ve SAP Service Cloud çözümlerini sunmasının yanı sıra müşteriye özel ihtiyaçlara, faaliyet gösterilen sektöre, sektördeki hedef kitleye ve beklentilere yanıt veren pazaryerleri gibi özel çözümler de geliştiriyor. - Hem SAP hem de SAP dışı teknolojilerde altyapı geliştirme uzmanlığına sahip olan Felece, farklı kanallardan gelen müşterilerin tanımlanmasından müşteri etkileşimlerinin arttırılmasına, müşteri verilerinin analizden sadakat programlarına kadar uçtan uca müşteri deneyimi yaklaşım ve teknolojilerini müşterilerinin hizmetine sunar. Müşteri Deneyimi çözümleri ve uzman SAP danışmanlık ekibiyle Felece, kullanıcılarla temas edilebilecek her noktada, müşterinin izin verdiği ölçüde önceliklerini, endişe ve beklentilerini dinlemeyi, anlamayı, anlamlandırmayı ve veriyi markanın değerler sisteminde aktif hale getirmeyi sağlıyor.
- Faaliyet alanı olarak yurt içini ya da yurt dışını hedefleyen e-Ticaret şirketlerinin karşılaştıkları en büyük problemlerden biri de teknoloji desteği aldıkları şirketlerin ürün ya da hizmetleri tanıdıkları kadar, sektörü ve son kullanıcı tanımamaları oluyor. Pek çok sektörü yakından inceleyen Felece, sektörlere yönelik bir çözüm süreci sağlıyor. Böylece ihtiyaç halinde olan doğru ve efektif teknolojiyi, bilgi ve deneyim ile birleştirerek müşterilerinin en yüksek verimlilik amacına hizmet ediyor. Verimlilik kavramı günümüz dünyasında sadece doğru ürün/ hizmetin doğru zamanda doğru miktarda en az maliyetle müşteri beklentilerine uygun olarak daha yüksek katma değer yaratacak biçimde üretilmesinden ibaret değil. Bu kavramın alt katmanlarında olmazsa olmaz zorunlu yatırım kalemleri var artık: Veri sahipliğinden doğan iç görü yönetimi, erişilebilir pazarların ölçeklendirilmesi, marka değerlerinin odaklılığı, müşteri odaklı yatırım planlaması ve tabii karlılık yönetimi gibi.
-
Felece, işi, sektörü ve son kullanıcıyı tanıyor
Felece'nin e-Ticaret ve müşteri deneyimi alanlarındaki hizmetleriyle, müşteri deneyimi, müşteri hizmetleri ve yönetimi noktalarında daha verimli ve etkin çözümler sunabilir, şirketinizin karlılığına ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunabilirsiniz. Pandeminin etkisiyle her geçen gün daha büyük bir hızla dijitalleşen dünya düzeninde, şirketinizin tüm süreçlerini yeni nesil teknoloji çözümleriyle daha çevik, esnek ve dinamik bir yapıya kavuşturarak rekabette ayrışarak iş çıktılarınızı güçlendirebilirsiniz. - Felece'nin e-Ticaret altyapısı çözümleri hakkında daha fazla bilgi almak ve Felece uzman ekibi ile iletişime geçmek için tıklayın.